NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
أَنَّ
مُحَمَّدَ
بْنَ
جَعْفَرٍ
حَدَّثَهُمْ
عَنْ
شُعْبَةَ
عَنْ
الْحَكَمِ
عَنْ مُجَاهِدٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ أَنَّهُ
قَالَ هَذِهِ
عُمْرَةٌ
اسْتَمْتَعْنَا
بِهَا فَمَنْ
لَمْ يَكُنْ
عِنْدَهُ هَدْيٌ
فَلْيُحِلَّ
الْحِلَّ
كُلَّهُ
وَقَدْ
دَخَلَتْ
الْعُمْرَةُ
فِي الْحَجِّ
إِلَى يَوْمِ
الْقِيَامَةِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد هَذَا
مُنْكَرٌ
إِنَّمَا
هُوَ قَوْلُ
ابْنِ
عَبَّاسٍ
İbn Abbas'dan rivayet
edildiğine göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Bu (bizim hacla
birlikte hac mevsiminde iki ihramda yaptığımız ve) kendisiyle faydalandığımız
bir umredir. Kimin yanında kurbanlık yoksa, o kimse ihramdan derhal (ve)
tamamıyla çıksın! Çünkü umre kıyamet gününe kadar hacca dahil olmuştur."
İzah:
Müslim, hac; Nesâî,
menâsik; Dârimî, menâsik; Ahmed b. Hanbel, I, 236, 253, 259, 261, 290, 341.
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
hadis münkerdir. Bu (aslında) İbn Abbas'ın sözüdür.
"Bu, bizim kendisinden
faydalandığımız bir umredir," cümlesi, "Veda haccında Resûlullah
(s.a.v.) temettü' haccı yaptı" diyen kimselerin delilidir. Resûl-i Ekrem
(s.a.v.)'in Veda haccında temettü' haccı yapmadığı görüşünde olan kimselere
göre ise, Resûlullah (sa.) "bizim kendisinden faydalandığımız bir
umredir," sözüyle kendisinin temettü' haccı yaptığını ifâde etmek
istememiştir. Her ne kadar Ra-sûl-i Ekrem (s.a.v.) bu cümle ile yapılan
temettü' haccını kendisine nisbet etmişse de bu söz, bir kabile reisinin,
kavminin yaptığı fiillerden "bizim yaptığımız işler" diye bahsetmesi
kabilinden mecazi bir sözdür. Çünkü kavim o işi reisin emriyle yapmıştır.
Bilindiği gibi bir fiili failinin gayrisine nisbet ederek ifade etmeye
"mecâz-i Luğavî" denir. "Çünkü umre kıyamet gününe kadar hacca
dahil olmuştur," cümlesi üzerine farklı iki görüş vardır.
1. Umrenin farz
olduğunu söyleyenlerin görüşü,
2. Umrenin farz
olmadığını söyleyenlerin görüşü,
1. Birinci görüşte
olanlara göre bu cümle iki anlama gelir:
a. Kıran haccı yapan
bir kimsenin umresi haccı içerisine girmiş olduğundan umre için ikinci bir
tavaf ve sa'y gerekmediği gibi ikinci bir ihram da gerekmez. Hac için işlenen
bu ameller haccın içinde bulunan umre için de işlenmiş olur.
b. Hac mevsiminde umre
de yapılabilir. Hz. Ömer, İbn Ömer, İbn Abbas, Atâ, Tavus, Mücâhid, Hasan
el-Basrî, İbn Şirin, Şa'bî, Sa'id b. Cübeyr, Şafiî, Ahmed, İshâk, Ebû Ubeyd ve
es-Sevri bu görüştedir.
2. İkinci görüşte
olanlara göre "umrenin hacca dahil olması" demek "Haccın edâ
edilmesiyle umre de eda edilmiş olur" demektir. Hanefi ulemâsı ile İmâm
Mâlik ve Ebû Sevr bu görüştedir.[es-Sa'âtî, el-Fethu’r-Rabbânî,XII, 60, 61,
96.]
"Kimin yanında
kurbanlık yoksa o kimse ihramdan derhal ve tamamıyla çıksın" emri ile,
umreyi ifâ eden bir kimseye hac için ikinci bir ihrama gireceği terviye gününe
kadar ihramh olmayan bir kişiye helâl olan şeylerin hepsinin helâl olduğunu
ifade etmektedir. Ancak, yanında kurbanlığı bulunan kimse yine bu emir
gereğince bayram günü olup da kurbanını kesmedikçe, içinde bulunduğu ihramdan
çıkamaz, bir başka ifadeyle temettü' haccı yapamaz.